ASİCİDELİ Admin
Mesaj Sayısı : 191 Kayıt tarihi : 23/09/08 Yaş : 53 Nerden : KADIKÖY
| Konu: Cide`nin ayak basılmamış saklı cennet koyu ve Kapısuyu HES`i 23rd Ağustos 2012, 17:38 | |
| | <TABLE width=270 heigth="150">
<TR> <td></TD></TR> <TR> <td align=middle> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td> </TD></TR> <TR> <td></TD></TR></TABLE> | Cide’de Cide Sevdalısı Doğa aşığı Recai Yılmaz hocanın misafiriyim.Birkaç fotoğraf, biraz gezme, çevreyi tanıma turu yapalım istiyorum.-Nereye gidelim diyor.-Denizden çok fazla hoşlanmam sadece gün batımı fotoğrafını çekmeyi severim bir de balığını,Hani Cide’li Rıfat Ilgaz’ın “Sarı Yazma” romanında rıhtımsız mendireksiz limansız bir yerde balıkçılık yapmanın zorluğunu anlattığı bölümde dediği gibi ısınamadım ben de denize,“Cideli hiçbir zaman bu Karadeniz`e ısınmamıştır. Bütün kötülükler hep denizden gelmiştir ona. Bu yüzden deniz kıyısına Cideli, köy bile kurmak istememiştir. Cide köyleri hep içerlek, hep yamaçlarda...Yalnız görünümüyle yetinmiş denizin, nimetlerinden kaçmakta yarar görmüş.”O yüzden beni dağlara götür hocam diyorum.Recai hoca ile kendimizi sahilden, dağlara çıkan yolda buluyoruz. Cide’nin her taşını ağacını abartmaksızın tek tek tanıyan Recai hocayla gezmek ayrı bir keyif veriyor.Cide, kumcular, Gebeş, üzerinden Okçulara varıyoruz. Karşıda bir yükselti var. Bu yoldan bende çok fazla geçtim ama karşıdaki tepenin Okçular Kalesi olduğunu bilmiyordum.Ovacıkta eski köy okulunun yanında duruyoruz. Okulun harap viran hali hepimizi hüzünlendiriyor ama hocayı daha fazla üzüyor.Yandaki evden çıkanlarla konuşuyor hepsi hocayı o da onları tanıyor. Tanımayan da yok zaten Cide’nin köylerinde dağlarında.Müthiş bir manzaranın karşısında duruyoruz.Pelit Ovası derler buraya şu dağın ardı Armut çayırı ve arkada görünen dağları el değmemiş ayak basmamış küre milli parklarıdır. Pelit ovası Rıfat Ilgaz’ın romanlarında adı geçer. Diye bize anlatıyor bu güzellikleri yanımızdan geçen atlı köpekli köylüyle selamlaşıyor eskinin muhtarlarındandır diyor.Himmet beşe, Nane pınarı, Emirler, Hacı Ahmet derken Kapısuyu’na ulaşıyoruz.Cide’nin son sınırındayız.Yan tarafımızda bir dere yağmurdan olacak kızıl bir çamur şeklinde akıyor ileride birazı gölet şeklinde toplanmış.“Hes regülâtörü yapıldıktan sonra derenin rengi değişmiş diye haberler çıkmış ulusal basında.”Cide anayoluna çıkışta Küre dağları milli park levhasının kırılmış olduğunu görüp üzülüyoruz.Hocanın kılavuzluğunda anayolda kıvrıla kıvrıla Cide’ye doğru ilerlerken şurada biraz duralım diyor.Bir yar, uçurum kenarındayız. Poyraz sert esiyor. Dikkat edin altı boş olabilir kenara yanaşmayın diye sıkı sıkı tembihlese de kenardan aşağıyı izliyorum.Karşıda Yenice sahili var. Hemen altımızda inanılmaz bir koy gözüküyor. İncecik kumlarını görünce dayanılmaz bir şekilde insanın üstünde ayak izlerini bırakma isteği veriyor.Recai Hoca bura hakkında bilgi veriyor,Sadece denizden ulaşımı var. Kayıkla tekneyle gelenler burada denizin kumun keyfini çıkarırlar hatta sahilin yanında bir de tatlı su kaynağı var. Su konusunda da sıkıntı yok. Diye de ilave ediyor.-Hadi gidelim artık hava poyraza döndü çok yakında yağmur indirir deyince sandal ağaçlarının kırmızılığında harika görünen Saklı Cennet Koyu’nu fotoğraflamayı bırakıp yolumuza devam ediyoruz. Hava kararmış, deniz üstünde fırtına patlamış yağmur bir yandan şimşekler bir yandan çakarken Cide’ye ulaşıyoruz.Biraz dinlenmek için eski bir dostun kapısını çalıyoruz.Cide Sevdalısı doğa aşığı, fotoğrafçı bir dostun mekânında Cide Sevdalısı doğa aşığı bir fotoğrafçı olan Recai Yılmaz’ın Sis konulu fotoğraf sergisini izlemeye gidiyoruz.…ALINTIDIRKP Cebrail Keleş - Kastamonu Postası | |
|