ASİCİDELİ Admin
Mesaj Sayısı : 191 Kayıt tarihi : 23/09/08 Yaş : 53 Nerden : KADIKÖY
| Konu: DARISI KASTAMONUYA 16th Ekim 2008, 14:21 | |
| Levent ZİHNİOĞLU | |
<table width=560><tr><td class=TEXT1 style="PADDING-RIGHT: 10px" colSpan=2><table width=520 border=0><tr><td style="MARGIN-TOP: 1px; MARGIN-BOTTOM: 4px" width="50%"> 23.eylül.2008, trafik kazası, ev köpeği, acil kliniğe gönderdik röntgen için.. pekinez oğlumuzun röntgeni çekildi, kırık yok. Fakat arka bacak sinirlerde ezilme var felç durumu söz konusu. Tedavisine başladık ilaç tedavisinin yanısıra masaj, bitkisel vitaminler ile tedaviye destek vereceğiz. Umarız yakın zamanda ayağa kalkar koşmaya başlar. İsmini sincap koydum, ismi gibi </TD> <td style="MARGIN-TOP: 1px; MARGIN-BOTTOM: 4px" width="50%"></TD></TR> <tr><td style="MARGIN-TOP: 1px; MARGIN-BOTTOM: 4px" width="50%"> zıplasın diye.. Umarım bizim yüzümüzü güldürür ve çok kısa sürede koşmaya başlar...
10. Ekim 2008, kortizon tedavisi dışında, sinir ve kas besleyici zeynep anne, nevra anne, ayşen annenin yurt dışından gönderdiği bitkisel ilaçlarla tedavisine takviye yapıldı ve sonuç alındı. Oğlumuz yürümeye başladı çok mutluyuz.</TD> <td style="MARGIN-TOP: 1px; MARGIN-BOTTOM: 4px" width="50%"> Sincap </TD></TR> <tr><td style="MARGIN-TOP: 1px; MARGIN-BOTTOM: 4px" width="100%" colSpan=2>
İki gözüde görmeyen sokak köpeği...
Yolu bir şekilde darülaceze, düşkünler evi Yedikuleye düştü …
Kimbilir başına neler geldi bilmiyoruz. Sokakta bulunmuş ve bir barınağa getirilmiş. Sağlamlarla, hastaların, yavrularla, annelerin birarada olduğu, yani karakter ve boyutlarına göre yerleştirmenin yapılmadığı gelişi güzel konulmuş bir bölümmüş. Yemek yiyememiş görmediği için, yavrular bile onu dövmüş, güçlüler yemiş, bu garibim bir köşede aç kalmış.
Sonunda o barınaktaki bir kaç gönüllü fark etmiş onu. Hayvan sever gruplara yazılmış yuva aramak için ama tık yok, tabii kör köpeğe bakmak zor iştir. Çözüm bulamamışlar. Ne yapsınlar, akıllarına darülaceze Yedikule gelmiş.
Geldi gariban köpecik, ismini Sibel anne BAMBİ koydu. Hemen kliniğe gönderdik gözleri için. İlaç tedavisi önerdi hekim. Özel ilgi alaka önce kilo aldı, sonra gözleri için uzun bir tedaviye başlandı. Her gün 5 kez damlası vardı. Sibel anne ofisin tüm duvarlarına Bambinin damla saatlerini yazmıştı. 10 gün barınağa gelemedi ama her gün telefon açıp Bambinin damlasını unutmayın diye aradı.</TD></TR> <tr><td width="50%"> Damla bitti kliniğe kontrol için gitti Bambi, damla ile gözdeki katarakt biraz açıldı ama başından darbe aldığı için ameliyatla düzelme şansı olmadığı ortaya çıktı. Ne yapalım kader dedik ve BAMBİ yi biz zaten bu şekilde bağrımıza bastık. Başta Sibel anne, sonra Burak baba oldukça fazla ilgi ve alaka gösteriyorlar sağ olsunlar. Bambinin morali çok iyi Burak baba güzel bir klip hazırladı Bambi için.</TD> <td width="50%"> Bambi </TD></TR> <tr><td width="100%" colSpan=2> Bugün 25 eylül 2008 Perşembe, saat 11, telefon geldi BAMBİ melek olmuş.</TD></TR> <tr><td width="50%"> Bambi 15 gündür çok rahatsızdı, ileri derecede ishaldi. Hemen Sibel anne dışkıyı alıp kliniğe götürdü, tahlil yapıldı. İlaç tedavisine başlandı olmadı. Cevap vermedi tedaviye, bunun üzerine Sibel anne eve götürdü ve veteriner hekim nezaretinde tedaviye devam edildi ama sonuç alınamadı ve BAMBİ bugün melek oldu...
Biz gönüllüler üzüntü içerisindeyiz ama onları son günlerinde rahat yaşatabilmenin mutluluğuyla avunuyoruz.
Yaprak dökümü mevsimi misali ard arada, Yedikulenin yaşlıları melek olmaya başladı. 17 yaşında Ruhsar, 13 yaşında Snopy, daha 1 yaşını bile dolduramayan Prens ve bugün de Bambi.. Bu canlar; Nenenin, Kelebeğin, Fıstığın, yaşlı kangalımız Kocabaşın, yolu son durak yedikuleye düşmüş ve melek olmuş diğer arkadaşlarının yanına gittiler.. </TD> <td width="50%" bgColor=#006699>Görmeyen gözüme sen ışık oldun Yemeğimi bulamadım sen önüme koydun Seni bazen üzdüler başına dert oldum Geçti artık canım annem ben melek oldum. Kokundan tanıdım gelirken seni Sıcaklığından tanıdım severken beni Gelir gene dedim giderken seni Seni üzdüm sana dert oldum Canım annem ben melek oldum. Yağmur yağar ıslanırmı diye Zaten gözü görmez ne yapar diye Son günlerinde bari görsün diye Seni üzdüm sana dert oldum Canım annem ben melek oldum. Kıyamadın bana atamadın çöpe Gittin gömdün en güzel yere Arkadaşlarım var burda bak hepsi benimle Seni üzdüm hep sana dert oldum Hakkını helal et canım annem ben melek oldum. Bambi </TD></TR> <tr><td width="100%" colSpan=2> Gönüllü olmak kolay iş değildir!</TD></TR> <tr><td width="100%" colSpan=2> Gönüllü olmak kolay iş değildir gönüllü olmaya karar verdiğinde dönüşü olmayan bir yola giriyorsunuz demektir. Heves için ilk başlarda düzenli olarak gelip hayvanlara umut verip sonrada yok olmak olmamalı, böyle sorumsuz gönüllü istemiyoruz.
Neden, hemen köpek bırakmak için ben akıllara geliyorum bilmem. Bir şeyler yapmalı, bunun sonu yok. Yapılacak tek şey gönüllünün olduğu güvenilir barınak sayısının artması ...
Bu arada gönüllü olmak kolay iş değildir gönüllü olmaya karar verdiğinde dönüşü olmayan bir yola giriyorsunuz demektir.
Heves için ilk başlarda düzenli olarak gelip hayvanlara umut verip sonrada yok olmak olmamalı, böyle sorumsuz gönüllü istemiyoruz.
Gönüllülük sabır ister, fedakarlık ister buna hazırsanız buyrun..
Meral Olcay/Yedikule hayvan barınağı gönüllü yöneticisi.
Yukarıdaki sözcükler Fatih Belediyesi Yedikule hayvan barınağı gönüllü barınak yöneticisi Mimar Meral Olcay’a ait. </TD></TR> <tr><td width="100%" colSpan=2>
Barınağın öyküsü</TD></TR> <tr><td width="50%"> Barınak yöneticisi Mimar Meral Olcay anlatıyor;
“2000 seneleriydi , park bahçelerdeki görevime gidiyorum (orada kontrol mühendisiyim), trafik sıkıştı. Yolumu değiştirip daha çabuk gidebilirim işime amacıyla sur dibine girdim. Yaşlı bir amca, şu anda barınağın olduğu yerde 20-30 köpeğe kuru ekmek veriyor. Arabamı durdurup ne yaptığını sordum. “Buraya hayvanları atıyorlar ben de ne yapayım, onları böyle besliyorum” dedi. </TD> <td width="50%">Meral Olcay </TD></TR> <tr><td width="100%" colSpan=2> “Amca böyle hayvan beslenir mi? Ben her gün sana yiyecek getiririm, birlikte besleriz” dedim. Her gün evde ailecek boyunlar, ekmekler, paparalar hazırlıyoruz. Sabah işe gitmeden önce saat 7′de geliyorum. Hayvanları besliyoruz, işe gidiyorum. İçim rahat etmiyor, öğle tatilinde yine geliyorum. Akşam bir daha uğruyorum. Bunların hepsini derneklerin de yardımıylaameliyat ettirdim, kısırlaştırdım, küpelerini taktırdım, aşılarını yaptırdım. Git gide “nasıl olsa bakıyorlar” deyip buraya daha çok köpek bırakmaya başladılar. Belediye de burada bakılıyor diye topladıkları köpekleri buraya bırakmaya başladı. Sayı 300-400′e ulaştı. Baş edemeyeceğim bir hale geldi. O zaman sayın Belediye Başkanımız Mimar Eşref Albayrak ve Başkan Yardımcımız Nurettin Ertemel’e durumu aktardım. “Güzel bir proje çizeyim, barınağı yapalım sizin gurur duyacağınız bir proje olsun” dedim. Bu sırada sayı artmaya devam ediyor. İş çığırından çıktı. Onlar projeye “tamam” dediler. Hayvanlarla beraber inşaat devam etti. 1500 köpek kapasiteli barınağımız bir sene içinde tamamlandı. 2001 senesinin Ağustos ayında o zamanki İstanbul Valisi Erol Çakır, Tınaz Titiz, Orhan Kural, İsmet Sungur ve daha pek çok hayvansever eşliğinde açılışımızı yaptık.” </TD></TR> <tr><td width="100%" colSpan=2> Adres:
Fatih Belediyesi Yedikule Sokak Hayvanlarını Barındırma ve Rehabilitasyon Merkezi Yedikule Sahil Yolu, Surdibi Eski Havagazı Deposu </TD></TR></TABLE></TD></TR></TABLE> |
| |
|